SAMÇEP’ten ETİ BAKIR’ın Denizi Doldurarak Yapacağı Zehir Deposuna Tepki!
Samsun’un Geleceğinin Tehdit Altında olduğunu ifade eden SAMÇEP Sözcüsü Adnan Korkmaz, Eti Bakır’ın 25 Futbol Sahası Büyüklüğünde Denizi Doldurarak Fosforik Ve Sülfürik Asit Depolayacağını söyledi.
SAMÇEP Eti Bakır’ın Tekkeköy’de denizi doldurarak yapacağı asit depolama tesisleri ile ilgili olarak Çiftlik Caddesi’nde basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya CHP samsun il Başkanı Mehmet Özdağ, CHP samsun Milletvekili Murat Çan, CHP İlkadım İlçe Başkanı Metin Telatar, CHP Büyükşehir Belediye Meclis Grup Başkan Vekili Atila Tekcan, meclis üyeleri STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
SAMÇEP Sözcüsü Adnan Korkma açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Hukuksuz Karar, Zehirlenen Şehir: Samsun’un Geleceği Tehdit Altında!
“Samsun ili Tekkeköy ilçesi, Sanayi Mahallesi sınırları içerisinde, ETİ BAKIR A.Ş. Samsun İşletmesi tarafından yapılması planlanan “Depolama Amaçlı İlave Dolgu Alanı Projesi” ile ilgili olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından, ÇED Yönetmeliği’nin 14. maddesi gereğince “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verildiği kamuoyuyla paylaşılmıştır.
ŞİRKETLER İÇİN: HAVA - SU - TOPRAK BEDAVA!
Söz konusu proje; toprağımıza, denizimize ve suyumuza zarar verecek, halk sağlığını ciddi şekilde tehdit edecek niteliktedir.
Yapılması planlanan dolgu alanı üzerine; bakır konsantre stok sahası, asit depolama tankları, gübre deposu, fosfat deposu, silis depolama alanı, pirit deposu, fosforik asit, hurda, yarı mamul ve yedek malzeme depoları olmak üzere 10 adet depo inşa edilmesi planlanmakta, bu yapılar 807.500 m³’lük bir dolgu alanı üzerine oturtulacaktır.
PROJE KIYI KANUNU’NA AYKIRIDIR!
3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun 6. maddesi “Kıyılar, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açıktır.” hükmünü içerirken, 7. maddesi ise kıyıların kamu yararına kullanılmasını zorunlu kılar. Ancak proje, 180.000 m²’lik bir alanda, 900.000 m³ dolgu ve 2.430.000 ton malzeme ile dolgu yapılmasını öngörmekte; bu da yaklaşık 25 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın özel sanayi faaliyetleri için kıyıya kapatılması anlamına gelmektedir. Bu durum, Anayasa’nın 43. maddesi ile de açıkça çelişmektedir.
ÇED RAPORU TEHLİKELERİ BİZZAT ORTAYA KOYMAKTADIR
Raporun kendisi bile projenin tehlikelerini gizleyememektedir:
Fosforik ve sülfürik asit gibi tehlikeli kimyasalların depolanacağı belirtilmektedir. Taşma havuzlarının sızdırmazlığı teorik olarak açıklanmış; ancak deniz akıntıları, zemin geçirgenliği ve bölgenin deprem riski dikkate alındığında önlemlerin yeterliliği bilimsel olarak belirsizdir. İnşaat ve işletme sürecinde ortaya çıkacak emisyonların kümülatif etkisi yetersiz analiz edilmiştir.Bunun yanı sıra, yapılacak dolgu nedeniyle denizlerdeki oksijen döngüsünü sağlayan ve 5–12 metre derinlikte yaşayan deniz yosunları yok olacaktır.
SAMSUN KIYISININ EKOLOJİK DUYARLILIĞI GÖZ ARDI EDİLMİŞTİR
ÇED raporundaki flora-fauna değerlendirmeleri yalnızca listelemeye dayalıdır. Koruma stratejilerine dair somut bir içerik bulunmamaktadır. Oysa bu bölge; su ürünleri üretim alanı, kuş göç rotası ve denizel biyoçeşitlilik açısından son derece önemlidir. Planlanan dolgu alanının doğusunda yer alan kıyılar, özellikle Costal mevkiinde, birkaç yıl içerisinde ciddi erozyonla karşı karşıya kalacaktır.
RİSKLİ KİMYASALLARIN VARLIĞI GÖZ ARDI EDİLEMEZ
Fosforik ve sülfürik asit gibi maddelerin taşınması ve depolanmasına dair kazara dökülme/sızma senaryoları yetersizdir. Bu durum;
Tehlikeli Maddelerle Kirlenmeye Dair Su Yönetmeliği Yeraltı Suları Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği 5312 Sayılı Kanun gibi yasal düzenlemeler açısından ciddi eksiklikler barındırmaktadır.HALKIN KATILIMI SÜRECİ ŞEFFAF OLMAMIŞTIR
ÇED sürecinin 6. bölümünde yer alan bilgilerden anlaşıldığı üzere, etkilenecek nüfusun büyük bir kısmı sürece dahil edilmemiştir. 25 Nisan 2024 tarihinde yapılan halkı bilgilendirme toplantısına halktan kimsenin katılmadığı, sadece kamu görevlileri ve firma temsilcilerinin bulunduğu kayıtlara geçmiştir. SAMÇEP bu duruma tepki göstererek aynı gün basın açıklaması yapmıştır. Bu durum, Aarhus Sözleşmesi’ne ve ÇED Yönetmeliği’nin 9. maddesine açıkça aykırıdır.
KIYI ALANLARININ GELECEĞİ VE KENT PLANLAMASI TEHLİKEDE
Bu proje;
Samsun’un kıyı alanlarını plansız ve geri dönülmez biçimde sanayiye açmakta, İklim değişikliğine karşı adaptasyon fırsatlarını yok etmekte, Ekoturizm ve kentsel yeşil alanları ortadan kaldırmaktadır.Proje, sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle açıkça çelişmektedir.
ETİ BAKIR’A SAHİL YOLU GÖNDERMESİ
ETİ BAKIR A.Ş. tarafından 21 Temmuz 2025 tarihinde Samsun basına gönderdiği basın açıklamasında, deniz dolgu yönteminin mühendislik ve altyapı projelerinde dünya genelinde uzun yıllardır başarıyla uygulanan bir metod olduğunu , projenin çevreci olduğu, her türlü önlemin alındığı ve teknik açıdan güvenli olduğu iddia edilmiştir.
Ancak hepimizin tanık olduğu gibi, Karadeniz Sahil Yolu’nun önemli bir kısmı bu firma tarafından yapılan dolgu yöntemiyle inşa edilmiş; her yıl bu yolların bölüm bölüm sular altında kaldığını görmekteyiz. Soruyoruz firmaya hangi medodu kullandınız da denizi doldurarak yaptığınız yollar sular altında kalıyor.
DOLGU ALANININ SULAR ALTINDA KALMAYACAĞINI TEMİNATI NEDİR
Aynı teknoloji ile yapacağınız bu projede de kimyasal depoları bulunduğu dolgu alanının sular altında kalmayacağını teminatı nedir ? Denizi doldurarak yol yapamayanlar tehlikeli madde içeren depoları dolgu üzerine yerleştirmeleri denizimiz, toprağımız ve havamız için ciddi riskleri içermektedir.
Deniz dolgusu yapılarak açılan alanların dağ tarafı da ayrı bir faciaya neden olmaktadır. En son Fındıklı-Rize arasında yol yapımı nedeniyle dağ yapısı bozulmuş meydana gelen heyelan sonucu üç vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yine ilimizde uzun yıllar içerisinde dolgu malzemesi alınması suretiyle doğal yapısı bozulan dağda oluşan heyelan nedeniyle bir baba ve 2 evladımızı kaybettik
70 BİN KAMYON DOLGU MALZEMESİ NEREDEN TEMİN EDİLECEK?
Firmaya buradan soruyoruz bu proje için 900 bin metre küp yaklaşık 70 bin kamyon dolgu malzemesi nereden temin edilecek ? Bu kadar çok malzemeye ihtiyaç duyulurken niçin firma proje tanıtım dosyasında dolgu malzemesinin temin edileceği bölge yazılmaz.
Yoksa Bayraktepe Mevkiinden mi bu malzemeyi temin etmeyi düşünüyorsunuz. Dağlarımızı ve denizlerimizi korumaya devam edeceğiz.
Değerli katılımcılar yine firma basınımıza gönderdiği metinde yerel kalkınmayı desteklediklerini ve çevresel sorumluluklarını en üst düzeyde yerine getirdiklerini, projelerinde çevresel etkileri ortadan kaldırma adına yatırımlarını gerçekleştirdiklerini iddia etmektedir.
ETİ BAKIR TEKKEKÖY’DEKİ ZEHİRLİ HAVAYI DURDURAMADI
Ancak aynı firma yıllardır Tekkeköy ve çevresindeki halkın soluduğu zehirli havayı durduramamış, işletmesinde etkili bir filtreleme sistemi kurmamıştır. Söylemler güzel önlemler sıfır.
ETİ BAKIR’A GÖRE DOLGU ALANI DENİZ CANLILARI İÇİN BESLENME VE YUVALANMA ALANI OLACAKMIŞ
Yine Firmanın Basın açıklamasında dolgu alanının deniz canlıları için beslenme ve yuvalanma alanı olacağı yönünde bilim dışı ifadeler yer almakta, bu cümleye cevap vermeyeceğiz, bizlerin halkın aklıyla alay edilmektedir. Bu proje; bilime, kamu yararına, doğaya, insan sağlığına ve hukuka aykırıdır. Samsun halkı olarak denizimizi, toprağımızı, suyumuzu ve geleceğimizi savunmaya kararlıyız!