SİNOP’TA ‘İMAMOĞLU’ İZDİHAMI


Altay ve İmamoğlu, Sakarya Caddesi’nde yapmak istedikleri esnaf ziyaretlerini, vatandaşların izdihama varan ilgisi nedeniyle gerçekleştiremedi.

 

 Uğur Mumcu Meydanı’nda Sinoplulara konuşan Altay, “Devleti soyanlara, hep birlikte, 14 Mayıs'ta ‘dur’ diyeceğiz. Türkiye'de helalleşmenin, zenginleşmenin, barışmanın mührünü basacağız ve diyeceğiz ki; bizi kimse bölemez, bizi kimse soyamaz” dedi.

 

Bugünün iktidarında yalnızca bir kişinin “Her şeyi ben bilirim” dediğini kaydeden İmamoğlu, “Bir futbol takımı düşünün. Teknik direktörü ben. Başkanı da ben. Yetmedi; yöneticisi de hatta kalecisi de santraforu da ben. Orta sahası da ben. Daha da yetmedi, taraftarı da ben. Ben oğlu ben. Gülmez misiniz? Gülersiniz. Ama biz, size, ortak aklın takımını kurarak geliyoruz” diye konuştu. “14 Mayıs'tan sonra bir Türkiye hayal ediyorum” diyen İmamoğlu, “81 ilin her birisinde, bütün mahkemeler adalet ve hukuk için çalışıyor. 81 ilinde hiçbirinde; bir vali, hiçbir bürokrat, tek bir ağzın ne dediğine bakmıyor. Devletin valisi, devletin bürokratı oluyor. Ve işini yapıyor. Biz, bu memleketin evlatlarına güveniyoruz. Bizim en büyük kaynağımız, bu memleketin evlatları. Sinop'un değerli filozofunun dediği gibi; vatandaşlarının güneşine yeter ki yöneticiler gölge etmesin. Ankara'ya sesleniyorum: En fazla 43 gün daha gölge edersin. Ondan sonra, güle güle” ifadelerini kullandı. 

 


CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Altay ile stanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Gerze ve Erfelek’te başlayan Sinop ziyaretinin ikinci bölümüne il merkezinde devam etti.

 

Eşleri Fatoş Altay ve Dilek İmamoğlu’nun da destek verdiği Altay ile İmamoğlu, yalnızca kadın üreticilerin hizmet verdiği Gelincik Pazaryeri’nde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Esnaftan ve vatandaşlardan gelen sorunları dinleyen ikili, gelen bütün fotoğraf çektirme isteklerini yerine getirdi. İmamoğlu, üretici kadınlara, iktidara gelmeleri durumunda tarıma verecekleri destekler konusunda bilgilendirmelerde bulundu. İmamoğlu vatandaşlarla sohbet ederken, eşi Dilek İmamoğlu da pazar alışverişini yaptı. Altay ve İmamoğlu’nun Sakarya Caddesi üzerindeki esnafa yapmak istediği ziyaretler, vatandaşların izdihama varan ilgisi nedeniyle yapılamadı. Vatandaşlar, Sakarya Caddesi’nden Uğur Mumcu Meydanı’na kadar olan yaklaşık 2 kilometrelik mesafeyi, kalabalıktan dolayı yavaş ilerlemek zorunda kalan İmamoğlu’nun aracıyla birlikte kat etti. Altay, İmamoğlu ve Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, Uğur Mumcu Meydanı’nı hınca hınç dolduran coşkulu kalabalığa hitap etti. 

 

“MİLLETÇE AYAĞA KALKACAĞIZ”

Tüm Türkiye’ye ve Karadenizli hemşehrilerine mahcup olmayacağını kaydeden İmamoğlu, “Sizlere, hep gurur duyacağınız işleri gösterecek. Her zaman adaletten yana, doğruluktan yana, hesap veren, devletinin vicdanını, o güzel yüreğini insanıyla paylaşan, devletin vatandaşa olan şefkatini güzel şekilde, en mütevazı şekilde her zaman hissettirmeye devam edecek” dedi. Millet İttifakı olarak büyük bir yolculuğa çıktıklarını belirten İmamoğlu, “Biz, diler ve isterdik ki, Cumhuriyet’imizi, milletimizin 100’ncü yılı çok güzel başlasın. Ancak ne yazık ki, büyük bir acı yaşadık. 11 ilimizin etkilendiği depremlerde, ne yazık ki canlarımızı yitirdik. Çok üzgünüz. Canımız yanıyor. Ama milletçe ayağa kalkacağız. Milletçe oradaki 14 milyon vatandaşımızın tekrar bizlerle eşitlenip, memleketimde mutlu olmaları için, hep birlikte çalışacağız” diye konuştu. 

“BUGÜNÜN İKTİDARI, HATTA BİR KİŞİ, ‘HER ŞEYİ BEN BİLİRİM’ DİYOR”

14 Mayıs’ın çok önemli bir tarih olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Cumhuriyet’in 100’ncü yılında biz isterdik ki, dünyanın en öndeki teknolojisini konuşalım. Dünyanın en önde yaratıcı fikirlerinin olduğu bir memleketi konuşalım. Çocuklarımızın ve gençlerimizin en nitelikli eğitimle eğitim aldığı ve geleceğe umutla baktığı bir memlekette umutla konuşalım. Biz isterdik ki, Cumhuriyet’imizin 100’ncü yılında adaleti, hak ve hukuku en üstün şekliyle, gururla anlatalım. Ama ne yazık ki, bütün bu dediklerimin tam tersini yaşıyoruz. Ne yazık ki, bir akıl tutulması var. Ne yazık ki, bugünün iktidarı ‘Her şeyi ben bilirim’ diyor. ‘Her şeyin sahibi de benim’ diyor. Hatta iktidar da değil, sadece -farkında mısınız- bir kişi diyor. Ben size desem ki; bir futbol takımı düşünün. Teknik direktörü ben. Başkanı da ben. Yetmedi; yöneticisi de hatta kalecisi de santraforu da ben. Orta sahası da ben. Daha da yetmedi, taraftarı da ben. Ben oğlu ben. Gülmez misiniz? Gülersiniz. Ama biz, size, ortak aklın takımını kurarak geliyoruz.”

 

KILIÇDAROĞLU, AKŞENER VE ALTILI MASA’NIN SELAMLARINI PAYLAŞTI

 

Millet İttifakı içerisinde toplumun bütün katmanlarının bulunduğunun altını çizen İmamoğlu, “2017’den beri, bir ittifak arayışı var. Bu ittifak, milletin ittifakı. Bu ittifakın içinde hepimiz var. Hep biriz orada. Birliğin gücüyüz. O ittifakta her görüş var. Çünkü, siyaset üstü bir zamanı yaşıyoruz. Biz temel ihtiyaçlarımızı çözmeliyiz. Az önce sıraladım. Onun yanına ekonomideki sorunları konuşabiliriz. Onun yanında tarımla ilgili sorunlarımızı konuşabiliriz. İşte bütün bunların yapılabilmesi için, bu karma yapının, düzeninin kurulması için, 2017’de o bir kişi yola çıktı.

 

Ve bir ittifak kurulması adına bu yolculuğu başlattı. Ben sizlere, o yolculuğu başlatan ve 15 Mayıs sabahı Türkiye'nin 13’ncü Cumhurbaşkanı yapacağımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun selamlarını getirdim” ifadelerini kullandı. İstanbul’da bu ittifak ruhuyla seçimi kazandıklarını hatırlatan İmamoğlu, “İstanbul’da kazanırken ne dedik biz? ‘İstanbul'da 16 milyon insan için kazanıyoruz’ dedik. İşte o birlik, beraberliği, o ittifakı sağlayan Sayın Meral Akşener hanımefendinin de de selamını getirdim sizlere. İttifakın içinde olan bütün liderlerin selamlarını getirdik” şeklinde konuştu. 

“14 MAYIS'TAN SONRA BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM…”

“14 Mayıs'tan sonra bir Türkiye hayal ediyorum” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:   

“81 ilin her birisinde, bütün mahkemeler adalet ve hukuk için çalışıyor. 81 ilinde hiçbirinde; bir vali, hiçbir bürokrat, tek bir ağzın ne dediğine bakmıyor. Devletin valisi, devletin bürokratı oluyor. Ve işini yapıyor. Biz, bu memleketin evlatlarına güveniyoruz. Bizim en büyük kaynağımız, bu memleketin evlatları. İşte bu güzel kızlar, bu yakışıklı gençler, bu değerli hanımefendiler, beyefendiler. Memleketimizin 15-30 yaş arası 21 milyon genci var. Diyorlar ki; hep umutlu konuşuyorsun, hep yüzün gülüyor, hep pozitifsin, hep ‘Her şey çok güzel olacak’ diyorsun. Niye? Çünkü ben sırtımı, o 15-30 yaş arası 21 milyon gence yasladım. Benim arkam sağlam. Aynı zamanda milletimizin de geleceği sağlam. İşte onun için gençlerimiz, 81 ilde eşit eğitim alacak. Bu ülkenin bir şehrinde gelir 10 lirayken, Sinop'ta 5 lira olmayacak. Devletin gücünü, milletin ittifakıyla, vatandaşını azarlayan değil, vatandaşına şefkat eli gösteren, devletin gücünü, vatandaşını ötekileştiren değil, vatandaşını birleştiren bir dönemi başlatacağız. Ayrıcalıklı kesimlerin hükümeti asla olmayacak. Ayrıcalıklı kesimlerin değil, bir avuç insanın değil, 86 milyon insanımızın hükümeti olacak. Bu ülkede yozlaşmış, ne yazık ki darbeye uğramış, ne yazık ki yok sayılmış demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz. Bu ülkenin olmazsa olmazı, özgürlükler olacak. Üniversitedeki gençler konuşacak, anlatacak, fikrini paylaşacak. Bu ülkenin gençleri, Twitter'da twet atarken korkmayacak. Yazacak be kardeşim. Bu kadar basit.”

 

“PARTİZANLIĞI BU MEMLEKETTEN SÖKÜP ATACAĞIZ”

 

“Partizanlığı bu memleketten söküp atacağız” diyen İmamoğlu, “Bu dediklerim aslında hiçbirinize yabancı gelmeyecek. Eminim ki, hepinizin aynı şekilde aileleri vardır. Bakın benim ailemde Cumhuriyet Halk Partili de vardı. Geçmişte Demokrat Partili, Adalet Partili de vardı. Sonra benim çocukluğumda ANAP'lı, Doğru Yol’lu, MHP'li de vardı. Diyeceksiniz ki; ‘Nasıl bir aile?’ Vallahi de öyleydi, billahi de öyleydi. Benim ailem öyleydi. Sinop'ta da sizlerin aileleri öyleydi. Ama hiçbir dönem, bu kadar ayrışmamıştık. Herkes birbirine saygıyla bakardı. Şimdi ne yapacağız? İşte bu partizanlık denen illeti, memleketin bütün kurumlarından, devletin bütün kurumlarından, aynen İstanbul'da olduğu gibi, söküp atacağız” şeklinde konuştu. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının en önemli unsurunun her ili kalkındırmak olacağına vurgu yapan İmamoğlu, “Sadece İstanbul'dan ibaret değil Türkiye. Memleketimizin her köşesini İstanbul yapacağız. Memleketimizin her köşesini İstanbul'un bir semti gibi yapacağız. Yapmalıyız. Bunu da hak ediyor. Sinop'un değerli filozofunun dediği gibi; vatandaşlarının güneşine yeter ki yöneticiler gölge etmesin. Ankara'ya sesleniyorum: En fazla 43 gün daha gölge edersin. Ondan sonra, güle güle” ifadelerini kullandı. 

 

“ARTIK YENİ ‘KAZANANLAR KULÜBÜ’ BİR AVUÇ İNSAN DEĞİL”

“31 Mart'ın ertesi günü, 1 Nisan’da ‘kazananlar kulübü’ devreye girdi” diyen İmamoğlu, konuşmasını, “Artık yeni ‘kazananlar kulübü’, bir avuç insan değil. Artık milletimiz kazanmaya başladı. Ne demişti? ‘İstanbul'u kaybeden, Türkiye'yi kaybeder’ demişti. Seni gidi seni. O günden anladı, o günden anladı. ‘İstanbul'u kazanan, Türkiye'yi kazanır’ demişti. Seni gidi seni. Bizim aklımıza hiç gelmemişti. Ama biz, İstanbul'u da millet için kazandık, bu seçimi de millet için kazanacağız. İstanbul'un o güzel sesini. İstanbul'un o güzel sloganını cennet vatanının her köşesine yayacağız. Bu memlekete adalet, güzellik, pırıl pırıl bir bahar gelecek. Benim güzel hemşehrilerim, sevgili Karadenizliler, sevgili Sinoplular, ‘Her şey her şey çok güzel olacak.’  Sizlerle olacak, çocuklarla, gençlerle Sinoplularla olacak. Hepinizi çok seviyorum. Kalın sağlıcakla” sözleriyle tamamladı.

 

ALTAY: “İSTANBULLUNUN İRADESİNİ YEDİRMEDİ HARAMİLERE”

 

Sinop Meydanı’nda geçmişte çok sayıda miting yaptıklarını, ancak böylesi bir coşkuya tanık olmadıklarını belirten Altay da “Bu coşkuyu, bir devrin sona erişinin kutlu ve mutlu bir başlangıcı, heyecanı olarak görüyorum. Bu coşkuyla; Bay Kemal ve Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ve Meral Akşener ve Temel Karamollaoğlu ve Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ve Gültekin Uysal, 81 vilayette, 86 milyonla et-tırnak oldular. 14 Mayıs kurtuluş günü, hayırlı olsun Türkiye'ye. Sinop'un da tıpkı 54’te, 57’de olduğu gibi, en cesur kararı, en güçlü başkaldırıyı demokrasi için, adalet için, ahlak için, liyakat için göstereceğinden zerre kuşkum yok” şeklinde konuştu.

 

“Devleti soyanlara, hep birlikte, 14 Mayıs'ta ‘dur’ diyeceğiz’ diyen Altay, “Ve Türkiye'de helalleşmenin, zenginleşmenin, barışmanın mührünü basacağız ve diyeceğiz ki ‘Bizi kimse bölemez, bizi kimse soyamaz.’ Ekrem Başkan Erfelek'te ve Gerze'de muhteşem bir ilgiyle karşılandı. İstanbul'da, ‘Kimsenin hakkını yemem’ dedi. ‘Gençliğim var, heyecanım var, geleceğim var’ dedi. Devlet gücüyle elinden alınmak istenen seçimi, 16 milyon İstanbullunun iradesini yedirmedi haramilere. Siz de şimdi beytülmalı haramilere yedirmeyeceksiniz. Devletin imkanlarının beşli çetelere peşkeş çekilmesine dur diyeceksiniz. Konser yasaklayanlara, köylüye, tarlaya dert ettirenlere, işçinin alın terini vermeyenlere, üniversiteyi bitiren öğrencilerimizi işsiz gezdirenlere ‘hayır’ diyeceksiniz. Ve hep birlikte haykıracağız, ‘Yaşasın özgürlük, yaşasın demokrasi, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti’ ifadelerini kullandı.