Ticaret Bakanı Muş, Samsun'da mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi


Bakan Muş, Bafra Öğretmenevi'nde düzenlenen toplantıda, Türkiye'de iki partili, üç partili koalisyonlar, azınlık hükümetleri, 2001 yılında da dünyada kriz yokken bankacılık krizi yaşandığını söyledi.

 

Türkiye'de 1990'lı yıllarda hortumlanan bankaların 2001'de patlak verdiğini ve milyarlarca dolar faturanın vatandaşın sırtına yüklendiğini belirten Muş, "2002 yılında AK Parti iktidara geliyor. 2017 yılında anayasa değişiyor. Anayasa değişikliği ile 2018'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk seçimi yapılıyor. Cumhur İttifakı olarak seçimi kazanıyoruz. İnşallah 14 Mayıs'ta da kazanmak için mücadele ediyoruz." dedi.

 

 

Koalisyon döneminde Türkiye'nin çok büyük sıkıntılar yaşadığını dile getiren Muş, şöyle devam etti:

"Bir hükümet düşünün, bir bakan geliyor göreve, tam işe yarayacak, 6 ay sonra hükümet düşüyor, bakan değişiyor, başka bir hükümet, başka bir anlayış geliyor. Böyle bir hükümetin ülkeye bir şey verme ihtimali olur mu? Geçmişte olmadı, şimdi de olmaz. 'Biz partili koalisyonuz, 7 cumhurbaşkanı yardımcısı olacak, 7 parti temsilcisi olacak, her bir cumhurbaşkanı yardımcısının en az bir bakanı olacak, birden fazla da olabilir' diyorlar. Şu an zaten kabinede 17 kişiyiz. İktidara geldiğimizde 36 bakan vardı. İçerideki bakan cumhurbaşkanından mı talimat alacak, yoksa genel başkandan mı? Ülkeyi nasıl yönetecekler. Yeni hükümet sisteminde bakanları cumhurbaşkanı atıyor. Cumhurbaşkanı yardımcılarından bir tanesi ekonomi bakanlığını alıyor. Şimdi soruyorum, cumhurbaşkanı mı atar yoksa cumhurbaşkanı yardımcısı mı atar? Kim anlatıyor bunu? Hani bizde başbakanlık yapan birisi var ya, şimdi gitti diğer tarafa, yüzde 0,1 oyu var. Ne diyor orada? 'Konsey kurulacak, kararlar ortak alınacak, genel başkanlar orada üye olacak'. Burada muhtarlar olarak sizler seçime girseniz daha fazla oy alırsınız."

 

Ana muhalefet partisinin yüzde 20 ila 25 arasında oyu bulunduğunu anlatan Muş, "Onun da bir oy hakkın var, yüzde 0,01 oy olanın da bir oy hakkı var. Böyle devlet idaresi olur mu? Nasıl işleyecek burada sistem? Bir köye bir muhtar seçildiği yerde koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetimini 7 parti ile nasıl yapacaksınız?" diye konuştu.

 

Muş, Türkiye'nin terörle önemli bir mücadele verdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

 

"ASALA vardı, onu etkisiz hale getirdi, PKK çıktı, 40 yıldır Türkiye bununla mücadele ediyor. Niçin mücadele ediyor? Milli birliği korumak, ülkenin bölünmez bütünlüğünü, ülkesini bir arada tutmak için. Onlarca şehit, gazi verildi, binlerce insanımızı kaybettik, milyarlarca dolar ve kaynak terörle mücadelede kullanılmak için harcandı. Şimdi HDP diyor ki, 'Biz Kemal Bey'i destekliyoruz, aday çıkarmayacağız'. Peki neyin karşılığında? HDP'nin bir tek istediği var, Güneydoğu'da ben özerklik istiyor. Lafımızı açık konuşacağız, net konuşacağız. 'Burayı bana bırakacaksınız' diyor. Peki biz 40 yıl neyin mücadelesini verdik?

 

Birbirlerine güveni olmayan, birbirine itimat etmeyen, 'Bizi kıskaca aldı, kumar masası' deyip aynı şekilde oturup, 'Devleti idare edeceğiz' diyorlar. Böyle bir şey mümkün değil. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok. Türkiye'nin büyümeye ihtiyacı var, Türkiye'nin zenginleşmeye ihtiyacı var, Türkiye'nin refaha ihtiyacı var. Dünyada güç dengelerinin değiştiği bir yerde güçlü bir iradeye ihtiyaç var. Emaneti ehline teslim edin derler ya, bu seçim emaneti ehline teslim etme seçimi. Ehil kim, Recep Tayyip Erdoğan."

 

Muş, daha sonra Bafra Ticaret ve Sanayi Odası ile Organize Sanayi Bölgesini ziyaret etti.