Atakum CHP'de Aday Adayları Savaşı

Coşkun Özbek Atakum CHP'de aday adaylarının adaylık savaşını yazdı!...

Yerel seçimler yaklaştıkça siyasi partilerde aday adaylarının adaylık mücadeleleri de hızlandı. Bu mücadele sırasında çoğu kez saygı çerçevesinin dışına çıkıldığı, ahlak ve dürüstlükle başdaşmayan paylaşımlar ve deyim yerinde ise saldırılar yaşandığına tanık oluyoruz. Samsun'da da muhalefetin seçim kazanma şansının olduğu hemen hemen tek ilçe olan Atakum'da özellikle bazı CHP Aday adaylarının mücadelesi bu kadar da olmaz dedirtiyor. Atakum adayının açıklanmasının ertelenmesi, aday adaylarının rekabet ivmesini biraz daha artırdı.   İnce siyasi söylemler yerini kıyasıya bir yarışa bıraktı.  Biraz açmak gerekirse; örneğin görevde olan bir belediye başkanının, belediyenin elinde tuttuğu imkanları kullanarak seçim çalışmasına çok ciddi bütçeler ayırdım demesi ve bunu aday olabilmek için bir tür tehdit unsuru olarak kullanması!... Kendisi de aday olduğu halde belediyenin bütçesi ve olanakları ile seçim propagandası yapması!... Ya da başka bir örnek vermek gerekir ise ileride başkan olması muhtemel adaylara ait ekonomik verileri paylaşmaları ve hatta daha özelinde kişisel verileri yaymanın suç olduğunu bilmelerine rağmen, kişisel icra dosyalarını gündeme getirmeleri.... Hatta, bazen de daha ileri giderek seçme ve seçilme yeterliliğinde ilgili yasanın izin vermesine rağmen adayların lise ya da önlisans mezuniyetlerini birer kusur gibi lanse ederek kendilerine pirim yapma çabaları... Eğer bir aday adayı seçim için ayırdığı bütçeyi gündeme getirirse, ve miktar çok yüksekse siz ona;' 'buna karşılık ilerideki beklentisini' sorabilirsiniz!... Ama eğer bir belediye başkanı; " ben 150 milyon lira seçim için ayırdım !" derse o zaman bunu üç yönüyle değerlendirmek gerekir.  Birinci yönü bu ayrılan bütçenin hangi kaynaklardan temin edildiği, ikinci yönü kimler için finasman oluşturulduğu, bu kişilerin siyasi konumlarının ne olduğu,   üçüncüsü ise olası bir aday olamama durumunda ayrılan bütçenin nereye aktarılacağı.  Ayrıca hatırlatmak isterim ki  belediye kanununda böyle bir bütçe kalemi yok!...  Gelelim mezuniyet durumuna ... Liyakat elbette önemli!... Yıllarca dirsek çürütmüş, zorluklarla öğrenimi tamamlamış mesleğinde ve alanında başarılı adaylar tercih edilmeli öncelikle!... Bu arada şunu da unutmamak lazım; "Bu ülkede eğitim için fedakarlıklar yapmış üniversite bitirmesine rağmen yıllarca iş bulamamış ülkem gençlerinin karşısına hayata kısa yoldan atılmış öğrenim derecesi düşük bir aday çıkarırsanız, bu gençler sizi sorgulamazlar mı?  " Madem bu kadar kolaydı, biz neden okuduk?"  diye!... Ama bu insanların eksik yönleri, karalama nedeni de olmamalı!...  İcra dosyaları konusuna gelince,  günümüz ekonomik şartlarında herkesin başına gelebilecek bir durum!.. Ancak toplumun karşısına başkan adayı olarak kendi ekonomisini yönetemeyen birini nasıl çıkartırsanız bu açıklama isteyecek bir ek zorluk olarak siyasi partinin karşısına çıkacaktır.    İnsanların kafasında bu şüpheyi oluşturacak adaylar tercih edildiğinde de bir kaç puan geriden başlıyorsunuz demektir!.. Sözün özü, kazanacak adayı seçerken ince noktalara özellikle dikkat edilmeli,  toplumun karşısında şüphe uyandıracak nitelikleri bulunan adayları çıkartmaktan kaçınmalısınız... Hele de Samsun'da muhalefetin kazanma şansı bulunan tek ilçesi olan Atakum'da buna bin kat daha fazla dikkat etmelisiniz. En önemlisi, süreci, ahlaktan, nezaketten uzak, sadece kişiyi değil partinizi de yıpratan, kazanmak için her yol mubahtır anlayışı ile yürütmekten kesinlikle kaçınılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, klaraladığınız ya da kırdığınız aday adayları da kendi partinizin adayıdır. Ve demokratik mücadele sonucunda kim aday olursa olsun birlikte çalışmak zorundasınız. Haa; bana ne ben aday olmazsa yakarım, yıkarım, dökerim diyorsanız o başka!...