Emekli Yılında Emekliyi Aile Yılında Aileyi Yoksullaştırdılar
Emekli Yılında Emekliyi Aile Yılında Aileyi Yoksullaştırdılar
Eğitim İş Atakum Başkanı Hamza Muslu Hükümetin, 2024 yılını emekli yılı, 2025 yılını ise aile yılı ilan etttiğini ancak, uygulamaların emeklileri ve aileler, daha da yoksullaştırdığını söyledi.
Hamza Muslu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“ Pandemi sonrası derinleşen ekonomik kriz ve yanlış politikalar sonucu artan enflasyon oranı, toplumu her geçen gün daha fazla yoksullaştırmakta, yaşam standardını aşağı çekmektedir.
Halkın yoksullaşmasındaki temel neden iktidarın ücretlerde/maaşlarda yaptığı nominal artışların, artan enflasyon oranının altında kalması yani reel ücretlerin/maaşların (satın alma gücünün) her geçen gün düşmesidir. Halkın bu süreçten kurtulma beklentisine karşı iktidar, 2024 yılını emekli yılı, 2025 yılını ise aile yılı ilan etmiş, bu durum söz konusu gruplar için yoksullukla mücadele politikalarının başlangıcı olarak algılanmış ancak sonuç beklendiği gibi olmamıştır.
EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 45.603 TL, ASGARİ ÜCRET 40.531 TL, EN DÜŞÜK ÖĞRETMEN MAAŞI 102.919 TL OLMALI
Halkın alım gücündeki düşüş yani yoksullaşma süreci 2014 yılı ile 2025 yılı arasında yapılan karşılaştırma ile açıkça görülmektedir. Asgari ücret ile alınabilen gram altın 2014 yılında 10,07 iken 2025 yılında 5,49’a; en düşük öğretmen maaşı ile alınabilen gram altın 2014 yılında 25,57 iken 2025 yılında 11,28’e; en düşük emekli maaşı ile alınabilen gram altın 2014 yılında 11,33 iken 2025 yılında 3,59’a gerilemiştir. Buna göre 2014 yılındaki alım gücüne sahip olmak için (gram altın bazında) bugün en düşük emekli maaşı 45.603 TL, asgari ücret 40.531 TL, en düşük öğretmen maaşı 102.919 TL olmalıdır.
GELİR GRUPLARININ EKMEĞİ SATIN ALMA GÜCÜ YARI YARIYA AZALDI
Altın bazında yapılan analiz, ekmeği satın alma gücü için yapıldığında da sonuç değişmemektedir. 2014 yılında 300 gram olan ekmek 200 grama düşmüş, ekmek üçte bir oranında küçülürken fiyatı önemli ölçüde artmış, gelir gruplarının ekmeği satın alma gücü yarı yarıya azalmıştır.
Birleşik Kamu-İş açlık ve yoksulluk sınırına göre bakıldığında, 2024 yılının Nisan ayında asgari ücret açlık sınırının 2888 TL altında iken 2025 yılının Nisan ayında 4074 TL altında kalmış, açlıkla mücadele yılın henüz dördüncü ayında oldukça zorlaşmıştır. Gıdanın yanında barınma, ulaşım gibi harcama kalemlerinin de dahil edildiği yoksulluk sınırı hesaplaması kapsamında en düşük emekli maaşıyla barınma ve ulaşım masraflarını karşılamak mümkün değilken, asgari ücretli ve en düşük öğretmen maaşıyla geçinmeye çalışanlar gelirlerinin önemli bölümünü kullanmak zorundadır.
TÜRKİYE, OECD ÜLKELERİ ARASINDA GELİR DAĞILIMI ADALETSİZLİĞİNİN EN YÜKSEK OLDUĞU 3. ÜLKE
Tüm bu sürecin sonucunda kaçınılmaz olarak ülkenin bir kesimi yoksullaşırken bir kesimi zenginliğine zenginlik katmış, Türkiye, OECD ülkeleri arasında gelir dağılımı adaletsizliğinin en yüksek olduğu 3. ülke olmuştur. Eğitim-İş olarak; gerçek dışı enflasyon verileri dikkate alınarak belirlenen gelir artışıyla halkı açlığa ve yoksulluğa mahkum eden, sağlıklı ve dengeli beslenmeye imkan tanımayarak toplum sağlığını tehlikeye atan, emekli ve asgari ücretliyi halkın hedefi haline getiren ve tüm bunları yaparken bir kesiminin kar enflasyonu yaratarak aşırı zenginleşmesine imkan tanıyan, gelir dağılımı adaletini bozan sistem değişene kadar taleplerimizi dile getirmeye ve toplum hak ettiği refah düzeyine ulaşıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Samsun HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.