deneme bonusu veren siteler deneme bonusu bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu

Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri siyahbet giriş siyahbet giriş

TMMOB, Soma Maden Faciasında hayatını kaybedenleri unutmadı

SİVİL TOPLUM (Web Sitesi) - Web Sitesi | 13.05.2025 - 16:25, Güncelleme: 13.05.2025 - 16:25 2037+ kez okundu.
 

TMMOB, Soma Maden Faciasında hayatını kaybedenleri unutmadı

Ülke tarihimizin en büyük madencilik felaketi olan ve 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma Faciasının 11. Yılında TMMOB Samsun üyeleri basın açıklaması yaptı.
ESM Samsun Şubesi ve TMMOB samsun İl Koordinasyon Kurulu adına bir basın açıklaması  yapan TMMOB İKK Sekreteri  Veli KEBAPCI, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Ülke tarihimizin en büyük madencilik felaketi olan Soma faciasının üzerinden geçen on bir yılda kaybettiğimiz 301 madencimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Emek sömürüsünün derinleştiği; esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği AKP iktidarı dönemi boyunca toplu işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmıştır. Yalnızca Soma Faciasının ardından geçen on bir yılda bile ülkemizde 15 bin 600 emekçi, madenlerde, inşaatlarda, tarımda, ormanda, sanayide, taşımacılıkta, tersanelerde, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmiştir. “Unutmayacağız, Unutturmayacağız” dedik. Bugün buraya yıllardır 301 madenciye olan borcumuzu, mücadele sözümüzü tutmaya geldik. Biliyoruz ki; Soma’yı unutursak, unutturursak İliç’ler, Amasra’lar, Ermenek’ler, Siirt’ler, Elbistan’lar, Kozlu’lar, Karadonlar ve sayamadığımız nice facialar ve ölümler yaşanmaya devam edecek. Soma’da yaşanan bir kaza değildi. Yıllar boyunca iktidarın, maden patronlarının ve sarı sendikaların beraber kurdukları bir çalışma düzeninin sonucuydu. Madencileri özelleştirme politikalarıyla birlikte inşa edilen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadan, fazla mesailerle, üç kuruşa çalıştırmanın, dayı başılığı denen sömürünün bedeliydi bu. Ama bu bedeli, bu düzeni kuranlar değil madenciler ödedi. Bundan 11 yıl önce, Somalı madencileri daha acıları tazeyken tekmelediler. Atılan o ilk tekmeyi asla unutmuyoruz. Ama bu 11 yıl içinde de madenciye başka tekmeler de atıldı. Soma Katliamı Davası’nda patronlara ödül gibi cezalar verildi. Patronlar, ölen her bir madenci için sadece 8 gün hapisle cezalandırıldı. Üretim zorlamasıyla, kar hırsıyla küfürle, hakaretle, baskıyla yıllarca köle gibi çalıştırdıkları 301 madencinin ölümü ve 162 madencinin yaralanmasına karşılık hiçbir ceza almadılar. Şimdi aynı mahkemeler, katliamdan sadece 47 gün önce madeni denetlemeye gelip “Hiçbir eksik yoktur.” raporu vermiş kamu görevlilerini yargılıyor ve 28 kamu görevlisinin yargılandığı davada 16 kişiye 5'er ay, 2 kişiye 6 ay yedi gün hapis cezası verildi. 10 kişi hakkında ise beraat kararı verildi. Soma Faciasının sorumluları dışarıdayken, acılı ailelerin gönüllü avukatlığını üstlenen Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’nın cezaevinde olması, hukukun içinde bulunduğu içler acısı durumun göstergesidir. Üzerinden kaç yıl geçerse geçsin 301 madencinin ölümünü, AKP iktidarının ve kamu kurumlarının sorumluluğunu, madenci şirketin açgözlü sahiplerini ve faciaya sebep olan kişileri asla unutmayacağız. Emeğimiz, alın terimiz ve insanca yaşayabileceğimiz bir ülke ve insani koşullarda çalışabileceğimiz iş koşulları için mücadele etmeye hep beraber devam edeceğiz. Facianın gerçek sorumluları; özelleştirme, taşeronlaşma, denetimsizleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi birikimini ve deneyimini yok edenlerdir. Ülkemizin enerji ve madencilik politikaları neoliberalizmin kıskacı altındadır. Kamucu politikaların olmaması, akılcı planlamalara dayanmayan günübirlik uygulamalar, kaynakların yandaş firmalara peşkeş çekme politikaları sorunları derinleştirmektedir. Facianın gerçek sorumlusu ülkemizi 18. yüzyıl madenciliğine mahkûm edenlerdir. Çok açıktır ki, hükümet iradesi, iş yaşamında sermaye sahiplerinin talepleri yerine can kayıplarını önlemeyi ön plana almadığı, madencilik bilim ve tekniğini ocaklara sokmayarak ülkemiz madenciliğini 18. yüzyıl madenciliğine mahkûm ettiği sürece bu konuda ilerleme sağlanması mümkün olmayacaktır. Facianın gerçek sorumlusu kader ve fıtrat diyenlerdir. Çalışırken ölmek neden sadece işçilerin kaderinde var? Biz bunu kabul etmiyoruz. Faciadan sonra yapılan yasal düzenlemeler siyasi iktidarın bu işin gerçek sorumlusu olduğunun itirafıdır. Ölümlerin yaşandığı işyerlerinin patronları işlerini sürdürmeye devam etmektedir. Patronların saadeti için işçiler ölmekte, mühendisler hapishanelerde yatmakta, eşler dul, çocuklar yetim kalmaktadır. Adalet isteyen, atılan tekmeyi unutmayan, çalışırken zulüm, emekli olunca ölüm koşullarına karşı duran, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkan, deprem olunca en ön sırada koşan, haklı olanın arkasında dimdik duran madenciler var. Madencileri ölüme mahkûm eden bu karanlığı hep beraber dağıtalım. Güneşli, güzel günlerde hep beraber buluşalım. Bu ülkede barış içinde özgür ve mutlu birer yurttaş olarak yaşamak istiyoruz. Soma Faciasını unutmayacağız, unutturmayacağız. Soma için adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz. 13 Mayıs 2014 tarihinden gerekli dersler çıkarılamamış olsa da 11 yılın ardından yetkilileri madenlerde iş kazaları ve faciaları önlemek için gerekli adımları atmaya çağırıyor, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.”
Ülke tarihimizin en büyük madencilik felaketi olan ve 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma Faciasının 11. Yılında TMMOB Samsun üyeleri basın açıklaması yaptı.

ESM Samsun Şubesi ve TMMOB samsun İl Koordinasyon Kurulu adına bir basın açıklaması  yapan TMMOB İKK Sekreteri  Veli KEBAPCI, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Ülke tarihimizin en büyük madencilik felaketi olan Soma faciasının üzerinden geçen on bir yılda kaybettiğimiz 301 madencimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Emek sömürüsünün derinleştiği; esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği AKP iktidarı dönemi boyunca toplu işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmıştır. Yalnızca Soma Faciasının ardından geçen on bir yılda bile ülkemizde 15 bin 600 emekçi, madenlerde, inşaatlarda, tarımda, ormanda, sanayide, taşımacılıkta, tersanelerde, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmiştir.

“Unutmayacağız, Unutturmayacağız” dedik.

Bugün buraya yıllardır 301 madenciye olan borcumuzu, mücadele sözümüzü tutmaya geldik.

Biliyoruz ki; Soma’yı unutursak, unutturursak İliç’ler, Amasra’lar, Ermenek’ler, Siirt’ler, Elbistan’lar, Kozlu’lar, Karadonlar ve sayamadığımız nice facialar ve ölümler yaşanmaya devam edecek.

Soma’da yaşanan bir kaza değildi. Yıllar boyunca iktidarın, maden patronlarının ve sarı sendikaların beraber kurdukları bir çalışma düzeninin sonucuydu. Madencileri özelleştirme politikalarıyla birlikte inşa edilen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmadan, fazla mesailerle, üç kuruşa çalıştırmanın, dayı başılığı denen sömürünün bedeliydi bu. Ama bu bedeli, bu düzeni kuranlar değil madenciler ödedi.

Bundan 11 yıl önce, Somalı madencileri daha acıları tazeyken tekmelediler. Atılan o ilk tekmeyi asla unutmuyoruz. Ama bu 11 yıl içinde de madenciye başka tekmeler de atıldı. Soma Katliamı Davası’nda patronlara ödül gibi cezalar verildi. Patronlar, ölen her bir madenci için sadece 8 gün hapisle cezalandırıldı. Üretim zorlamasıyla, kar hırsıyla küfürle, hakaretle, baskıyla yıllarca köle gibi çalıştırdıkları 301 madencinin ölümü ve 162 madencinin yaralanmasına karşılık hiçbir ceza almadılar.

Şimdi aynı mahkemeler, katliamdan sadece 47 gün önce madeni denetlemeye gelip “Hiçbir eksik yoktur.” raporu vermiş kamu görevlilerini yargılıyor ve 28 kamu görevlisinin yargılandığı davada 16 kişiye 5'er ay, 2 kişiye 6 ay yedi gün hapis cezası verildi. 10 kişi hakkında ise beraat kararı verildi.

Soma Faciasının sorumluları dışarıdayken, acılı ailelerin gönüllü avukatlığını üstlenen Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’nın cezaevinde olması, hukukun içinde bulunduğu içler acısı durumun göstergesidir.

Üzerinden kaç yıl geçerse geçsin 301 madencinin ölümünü, AKP iktidarının ve kamu kurumlarının sorumluluğunu, madenci şirketin açgözlü sahiplerini ve faciaya sebep olan kişileri asla unutmayacağız.

Emeğimiz, alın terimiz ve insanca yaşayabileceğimiz bir ülke ve insani koşullarda çalışabileceğimiz iş koşulları için mücadele etmeye hep beraber devam edeceğiz.

Facianın gerçek sorumluları; özelleştirme, taşeronlaşma, denetimsizleştirme, sendikasızlaştırma, köleci çalışma sistemi, kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi birikimini ve deneyimini yok edenlerdir.

Ülkemizin enerji ve madencilik politikaları neoliberalizmin kıskacı altındadır. Kamucu politikaların olmaması, akılcı planlamalara dayanmayan günübirlik uygulamalar, kaynakların yandaş firmalara peşkeş çekme politikaları sorunları derinleştirmektedir.

Facianın gerçek sorumlusu ülkemizi 18. yüzyıl madenciliğine mahkûm edenlerdir. Çok açıktır ki, hükümet iradesi, iş yaşamında sermaye sahiplerinin talepleri yerine can kayıplarını önlemeyi ön plana almadığı, madencilik bilim ve tekniğini ocaklara sokmayarak ülkemiz madenciliğini 18. yüzyıl madenciliğine mahkûm ettiği sürece bu konuda ilerleme sağlanması mümkün olmayacaktır.

Facianın gerçek sorumlusu kader ve fıtrat diyenlerdir. Çalışırken ölmek neden sadece işçilerin kaderinde var? Biz bunu kabul etmiyoruz. Faciadan sonra yapılan yasal düzenlemeler siyasi iktidarın bu işin gerçek sorumlusu olduğunun itirafıdır. Ölümlerin yaşandığı işyerlerinin patronları işlerini sürdürmeye devam etmektedir. Patronların saadeti için işçiler ölmekte, mühendisler hapishanelerde yatmakta, eşler dul, çocuklar yetim kalmaktadır.

Adalet isteyen, atılan tekmeyi unutmayan, çalışırken zulüm, emekli olunca ölüm koşullarına karşı duran, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkan, deprem olunca en ön sırada koşan, haklı olanın arkasında dimdik duran madenciler var. Madencileri ölüme mahkûm eden bu karanlığı hep beraber dağıtalım. Güneşli, güzel günlerde hep beraber buluşalım.

Bu ülkede barış içinde özgür ve mutlu birer yurttaş olarak yaşamak istiyoruz.

Soma Faciasını unutmayacağız, unutturmayacağız.

Soma için adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz.

13 Mayıs 2014 tarihinden gerekli dersler çıkarılamamış olsa da 11 yılın ardından yetkilileri madenlerde iş kazaları ve faciaları önlemek için gerekli adımları atmaya çağırıyor, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden maden emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyoruz.”

Samsun HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karadenizhayat.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.