Samsun’da Köy Enstitülerinin 85. Kuruluş Yıldönümü kutlandı
Samsun’da Köy Enstitülerinin 85. Kuruluş Yıldönümü kutlandı
17 Nisan 1940’ta kurulan Köy Enstitülerinin 85. Kuruluş Yıldönümü, Samsun’da düzenlenen etkinliklerle kutlandı.
Eğitim İş Samsun Şubesi’nin koordinasyonunda, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Samsun Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği, ÇYDD 19 Mayıs Şubesi, Samsun Eğitim Derneği , Samsun Köy Enstitüleri Mezunları Derneği, Samsun Ladik Akpınar Mezunları Derneği’nin katılımıyla kutlama programı gerçekleştirildi.
Samsun Atatürk Anıtı önünde Saygı Duruşu, İstiklal Marşımızın okunması ve çelenk sunumu ile başlayan törende konuşmalar sonrasında Ladik Akpınar Köy Enstitüsü’ne gezi düzenlendi.
DR. IŞIK ÖZKEFELİ: BUGÜN BU DEĞERLERE HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA İHTİYACIMIZ VAR.”
Törende konuşan Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Işık Özkefeli, “ Türk Eğitim Devriminin ve Anadolu aydınlanmasının mihenk taşı olan, Köy Enstitüleri 85 Yaşında! Aydınlık Yarınların Umudunu hep beraber yaşatacağız!
Bugün, Türkiye’nin aydınlanma tarihine altın harflerle yazılmış bir devrimin yıldönümünü kutluyoruz. 17 Nisan 1940’ta kurulan Köy Enstitüleri, Cumhuriyetimizin halkçı, üretken ve bilimsel eğitim anlayışının en özgün ve en başarılı örneklerinden biri olarak tarih sahnesinde yerini almıştır. 85 yıl önce yakılan bu eğitim meşalesi, Anadolu’nun en ücra köylerine kadar ulaşıp binlerce yoksul köy çocuğunu öğretmen, ziraatçı, sağlıkçı, sanatçı ve bilinçli yurttaşlar olarak yetiştirmiştir.
Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği olarak, bu büyük eğitim devriminin mirasını yaşatmayı, geliştirmeyi ve gelecek kuşaklara aktarmayı görev olarak biliyoruz. Köy Enstitüleri, yalnızca bir eğitim kurumu değil; aynı zamanda emeğin, eşitliğin, dayanışmanın ve laikliğin kurumsallaştığı birer halk uyanış merkezleri olmuştur. Bugün, bu değerlere her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.” Dedi.
DENİZ GÖMEÇ : KÖY ENSTİTÜLERİ EŞSİZ BİR EĞİTİM DEVRİMİDİR
ADD Samsun Şube Başkanı Deniz Gömeç de konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün burada, Cumhuriyetimizin en aydınlık eğitim hamlelerinden biri olan Köy Enstitülerinin kuruluşunun 85. yılını anmak, anlamak ve yaşatmak için bir aradayız.
1940 yılında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı aydınlanma devriminin bir halkası olarak, dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in ve büyük eğitimci İsmail Hakkı Tonguç’un öncülüğünde kurulan Köy Enstitüleri; sadece bir eğitim modeli değil, aynı zamanda bir kalkınma, bir uygarlık ve bir halkla birlikte yürüme projesiydi.
Köy Enstitüleri; bilgiyi toprağa, emeği düşünceye, umudu geleceğe bağlayan eşsiz bir eğitim devrimidir. On binlerce köy çocuğu, bu enstitüler sayesinde yalnızca okuma-yazma öğrenmedi; analitik düşünmeyi, üretmeyi, sorgulamayı, sanatla, bilimle, doğayla barışık yaşamayı öğrendi.
Bu enstitülerden yetişen öğretmenler, yalnızca ders anlatmadılar; köylere ışık oldular, halkın hem aklını hem yüreğini aydınlattılar. Bugün bizlere düşen görev, Köy Enstitülerinin yalnızca anısını yaşatmak değil; o ruhu, o düşünceyi, o cesareti yeniden canlandırmaktır. Köy Enstitüleri kapatılmış olabilir, ama bizler bu fikrin yılmaz savunucuları olarak, o ışığı sönmemek üzere taşımaya devam edeceğiz. ”
ONUR GÜNDÜZ: ATATÜRK’ÜN “FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR” NESİLLERİNİ YETİŞTİRME İDEALİNDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ
Eğitim İş Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz de yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bugün, Cumhuriyet tarihimizin en özgün ve en aydınlanmacı hamlelerinden biri olan Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 85. yıldönümü. Tevhid-i Tedrisat ile birlikte Osmanlı'nın medrese-mektep, cinsiyet ve sınıf temelli ayrımcı eğitim düzeni sona erdirilirken; yerine bilimsel, laik ve halkçı temellere dayanan bir eğitim sistemi inşa edilmiştir. Cumhuriyet'in bu yeni eğitim anlayışı, en parlak meyvelerini hiç kuşkusuz Köy Enstitüleri ile vermiştir.
17 Nisan 1940’ta, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç’un öncülüğünde hayata geçirilen Köy Enstitüleri, yalnızca Türkiye’nin değil, dünya eğitim tarihinin en özgün ve öncü projelerinden biri olmuştur. Bu proje ile, yüzyıllardır kul zihniyetiyle bastırılmış bir halkın özgürleşmesi, bilimle, sanatla, üretimle yeniden ayağa kalkması hedeflenmiştir.
Hasanoğlan’da yakılan eğitim meşalesi, Cılavuz, Beşikdüzü, Çifteler, Düziçi gibi enstitülerle tüm yurda yayılmış; her biri birer aydınlanma merkezi hâline gelen bu kurumlar, yalnızca öğretmen değil, aynı zamanda köyün kaderini değiştirecek öncüler yetiştirmiştir.
Köy Enstitüleri’nde bilgi ezberletilmemiş, nasıl ulaşılacağı ve nasıl üretileceği öğretilmiştir. “İş içinde, iş aracılığıyla, iş için eğitim” ilkesiyle öğrenme, hayatın ta kendisine dönüşmüştür. Enstitü mezunları, sadece köylerde ders vermekle kalmamış; toprağa dokunmuş, üretmiş, halkla kol kola vererek bilgiyi yaymış, büyütmüş, yaşatmıştır.
Türkiye’nin düşünce ve edebiyat hayatına yön veren pek çok büyük isim, bu kurumların ya doğrudan mezunu ya da taşıdığı ruhun izleyicisidir. Ancak Köy Enstitüleri’nin laik, ilerici, halkçı yapısı; bağnaz ve gerici çevrelerin hedefi hâline gelmiş, "dinsel değerleri zayıflatıyor" bahanesiyle kapatılmıştır. Böylece Anadolu’nun en büyük aydınlanma projesi karanlığa gömülmeye çalışılmıştır.
Bugün, eğitimde yaşadığımız her sorun, üretimden, bilimden, laiklikten uzaklaşmanın sonucudur. Oysa Köy Enstitüleri’nin felsefesi; çağdaş, üretken, bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim sistemi inşa edilmesinin yolunu hâlâ bize göstermektedir. Eğitim-İş olarak hedefimiz; Köy Enstitülerinin ruhunu, heyecanını ve felsefesini yeniden canlandırmak, her okulda o aydınlanma meşalesini yakmak, Cumhuriyet’in öğretmeni olmanın sorumluluğuyla ülkemizin geleceğine ışık tutmaktır. Bir zamanlar Köy Enstitülerini kapatmak ne kadar büyük bir hata idiyse, bugün eğitimi çok başlı hale getiren ve bilimsellikten uzaklaştıran politikalar da aynı derecede vahimdir.
Bizler, Cumhuriyet’in öğretmenleri olarak, Atatürk’ün “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesillerini yetiştirme idealinden asla vazgeçmeyeceğiz. Köy Enstitülerinin 85. yılında, bu onurlu mirasa sahip çıkıyor, bir kez daha kararlılıkla haykırıyoruz: Aydınlık geleceğimiz için, yeniden Köy Enstitüsü ruhuyla!”
Konuşmaların Ardından Katılımcılar, Ladik Akpınar Köy Enstitüsünü Ziyaret Ederek, Yazar Cemil Baskın'dan Tarihçesi İle İlgili Bilgi Aldı, Müzeyi Ve O Dönemdeki Eğitim Materyallerinin Sergilendiği Sergi Salonunu Ziyaret Etti.
Samsun HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.