Yeni kurulan Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu Samsun'a geldi, partililerle buluştu, Partisinin il başkanlığı binasının açılışını yaptı.
Bugün düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında da; sanıyorum sadece basın toplantısı değildi, partililer, vatandaşlar, bazı oda başkanları ve STK temsilcileri de gözüme çarptı.
Sayın Ağıralioğlu partisini ve kendisini anlattı. Amaçlarından söz etti diyeceğim ama belirgin ve iddialı hiç birşey ortaya koymadı.
Cumhurbaşkanlığı Sisteminden söz etmedi. Devletin mekanizmasının çalışmadığından dert yandı. Ama bu sistemi çalıştırmayanın tek adam uygulaması olduğunu, tek adam sistemi değişmeden bunların asla düzelemeyeceğini söylemedi.
Sistem değişikliği ile ilgili hiç bir söylemde bulunmazken, Cumhurbaşkanı adayı olduğunu ve iktidara geldiklerinde bu sistem içinde gerekeni yapacaklarını ifade etti. Ya da ben bu anlamı çıkarttım. Çünkü, basın toplantısı diye yaptığı ve herkesi davet ettiği toplantıda, sözlü sorulara dakikalarca aynı şeyleri tekrarlayarak cevap verdi. Bir farklı uygulama da yazılı sorulara cevap vermesi oldu.
Şikayet etti de şikayet etti.
Yaklaşık 2 saat süren toplantıda sürekli aynı şeyleri söyledi.
Sorulan sorulara neredeyse aynı cevapları verdi, kendisini tekrarladı.
Mesela neleri söylemedi;
Bu gün yaşanan aksaklıkları nasıl çözeceklerini;
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi hakkındaki düşüncelerini,
Şikayet ettiği sorunlara iktidar olamadan nasıl çözüm bulabileceklerini,
Tek adam sisteminden kurtulabilmek için gerekli olan % 51 oyu nasıl bulacaklarını,
Daha da özeti, bu seçimde AK Parti iktidarının karşısında olan muhalefetten yana olup olmadıklarını, ikinci tura kalırsa kimim destekleyeceklerini de söylemedi.
Ancak Sayın Erdoğan ve sistem ile ilgili söylemlerine çok dikkat ettiğini ve sözlerini seçerek kullanmaya çalıştığını da gözlemledim.
Hele de İhraç edilen teğmenlerle ilgili olarak söylediği " Orduya siyaset karışmamalı, ordu kendi siyaset dışı disiplin alayışınıını uygulamalı dedi. Ve de kerhen destek verdi teğmenlere gibi geldi bana..
Sayı Ağıralioğlu, öncelikle Partiniz hayırlı olsun;
Teğmenler konusundan başlayayım. Bu ihracın disiplin ile ilgisi yok; tamamen siyasi, orduya da dibine kadar siyaset bulaşmış durumda...
Aynen yargıya, eğitime, turizme, diyanete, kamu kurumlarına ve her yere olduğu gibi..
Sürekli şikayet ediyorsunuz, sürekli AK parti Hükümeti'nin yaptıklarını eleştiriyorsunuz, halka şikayet ediyorsunuz bütün muhalefet partilerinin yaptığı gibi..
Yani hepiniz havanda su dövüyorsunuz!..
Halk sizin şikayet ettiklerinizi iliklerine kadar yaşıyor!..
Sizden, siyaset kurumundan, siyasi partilerden medet umuyor;
Siyasi partiler ne yapıyor?
Halka şikayet ediyor!.
Halk bıktı, yoruldu AK Parti'den ve de en çok muhalefet partilerinden..
Söylem değil, eylem bekliyor, laf değil çözüm bekliyor..
Herkes kendisini anlatıyor, herkes birinci parti olmayı hedefliyor..
Kimse, % 49.9 oy alsanız bile iktidar olunamayacağı ve iktidar olamadığınızda da hiç bir şeyin değişmeyeceği gerçeğini konuşmuyor..
Sayın Ağıralioğlu, diğer siyasi partileri eleştirdiniz!..
'Dertleri kim cumhurbaşkanı olsun!' tartışması yapıyorlar diye,
Eleştirirken kendinizi de katmayı ihmal etmediniz: " Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sorsalar İmamoğlu mu, Ağıralioğlu mu ? diye beni seçerdi dediniz!
Bakın bu konuda çok haklısınız...
Mutlaka sizi seçerdi, size sonuna kadar katılıyorum.
Ama farkında mısınız, Cumhurbaşkanı kim olsun tartışmasına girerek kendi adaylığınızı da açıkladınız!..
Gelelim asıl konuya;
Bunları yazmayacaktım. Size direkt olarak soracaktım.
Ama sorulara o kadar uzun süre ve neredeyse her soruda aynı şeyleri tekrarlayarak cevap verdiniz ve anlayamadığım bir uygulama olarak yazılı sorulara da cevap verdiniz ki, sıra gelmedi.
Ben de yazarak soruyorum, ama sizin önünüze not kağıdı olarak değil, buradan!...
Sayın Ağıralioğlu sorum, daha doğrusu sorularım şunlar:
Siz ve diğer muhalefet partileri sürekli AK Parti'yi eleştiriyorsunuz!..
Yaşadığımız, gördüğümüz, tanık olduğumuz haksızlık, hukuksuzluk,adaletsizlik, ekonomik sıkıntılar, toplumun % 80'e yakınının açlık sınırında yaşaması ve daha dile getiremediğim bir çok sıkıntılar...
Hep bunları konuşuyorsunuz, biz yaşıyoruz, halk yaşıyor!.
Şimdi;
Bu sorunların çözümü için iktidar olmak gerek,
1- Şu andaki tek adam rejimi bu sorunların kaynağı mı değil mi?
2- Bu sorunları halka sürekli şikayet ederek halkı bezdirdiğinizi düşünüyor musunuz?
3- Bu sorunların çözümü sizin de dediğiniz gibi iktidar olmak, ve kuvvetler ayrılığının çok güçlü uygulandığı bir sisteme geçmek, bu sisteme geçmek için de % 51'e ihtiyaç var.
Siz de adaysınız!..
Seçim 2. tura kalırsa ve en çok oy alan 2 aday yarıştığında sizin oyunuz kimden yana olacak?
4- Varsayalım ki belirttiğiniz kararsız % 36 nın da oyunu aldınız ve Cumhurbaşkanı oldunuz; Bu sistemi devam ettirecek misiniz?
5- İktidar olursanız bu sorunları nasıl, çözeceksiniz ?